Uçak Bileti Bul
Avantajlı Seyahat ile daha Özgürsün
Dönüş Ekle
Yetişkin   (18 ve üstü)
Çocuk   (2 - 11)
Bebek   (2 ve altı)

Yolcu Sayısı 9'dan Fazla Olamaz!

Konya Gezilecek Yerler

Tarihin ve Anadolu’nun en önemli medeniyet ve kültür mimarlarının kadim şehri Konya!

İç Anadolu Bölgesinin Ankara’dan sonra en önemli olan şehirlerinden olan Konya gezilecek yerler bakımından da oldukça büyük. Türkiye’nin en geniş ve verimli topraklarına sahip olan bu kent ekonomiye katkısı ile de oldukça dikkat çekmekte. Son yıllarda Sanayi sektöründe yabancı yatırımcı tarafından oldukça popüler olan şehrimiz ayrıca Türkiye’nin en büyük sanayi kentlerinin başında gelmekte. Kocaeli’nin ardından son yıllarda metal ve demir, çelik gibi ağır sanayi sektöründe üçüncü konumda bulunan ilimizin nüfus oranı da kalabalık durumda. Güncel olarak yapılan nüfus sayımı ile Konya nüfusu toplamda 3.8 milyon üzerinde potansiyel olarak gelişmekte olan kentin eski tarihi ve görülecek yerleri ile de bir hayli fazla.

Eski düşünür ve tasavvufların yetiştirildiği bu Coğrafya, dünyanın en çok tanıdığı düşünürler arasında olan Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin sözleri ile sizleri karşılıyor, “Gel, gel ne olursan ol yine gel.”

Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzesi olarak Konya Mevlana Müzesi son 2 yılda toplam 3 milyon üzeri turisti ağırlamıştır. Özellikle Aralık ayı Şeb-i Arus törenleri ile oldukça kalabalık olan Konya kültürün yaşayan şehirleri arasında bulunmakta.

Türkiye’nin en nadide eserlerinin Medrese, Cami, Türbe, Müze ve Ören yerleri ile sıra dışı kültür atlası olan Konya’da ayrıca birçok turistik nokta bulunuyor! Yeme içme kültürü ile Anadolu’dan yayılan enfes yemeklerde aşağı kalmıyor. Seyahat tercihinize göre zaman kısıtlaması olmayanların rahatlıkla 10-15 gün arasında bu şehri baştan sona gezeceğini söyleyebiliriz. Eğer gününüz kısıtlı ise, Konya merkezde Gezilecek Yerler sizlere zaman açısından yetmeyebilir. Ülkemizin her şehrinin ayrı bir güzelliği ve Osmanlı mimarisi ile süslendiğini söylememiz gerekirse Konya bu kültüre sahip çıkan şehirlerin ilk başında Osmanlı hat sanatı ve Mimari esintileri halen kentin simgesel özelliği olmuş durumda.

Konya, toprak bakımından Türkiye’nin en büyük şehri olması ile içerisinde bulundurduğu yapıları ve atmosferi ile yakın tarihin izlerini sizlere sunuyor. Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olan Tuz gölü yine Konya’da bulunmakta. Şehir baştan sona gidilecek ve gezilecek bir yol rehberi olurken geçmiş birçok devletinde uğrak noktası olmuş durumda. Bir dönem Selçuklu devletine başkentlik yapmış ve ilerleyen süreçte Selçuklunun yıkılması ile Osmanlı dönemi himayesi altına alınmıştır. Günümüzde bu eserlerin halen görülmesi ise muhteşem!

Konya’da Görülmesi Gereken Tarihi Yapılar

Türkiye’nin kültür başkenti olan Konya’da görülmesi gereken tarihi yapılar ve birçok müze bulunmakta. Nüfus yoğunluğu yaygın halde olmuş durumda olsa da toprak büyüklüğü nedeni ile birçok ziyaret edilmesi gereken ilçesi mevcut. Diğer illerimizde oluşan ilçe yakınlığı aklınıza gelmesin burada ilçelerin büyüklüğü sadece mahalle ve semtler ile sınırlı değil kentleşmenin yanı sıra modern ve minimal yapıları ile de son derece geniş bir alana yayılan Konya adeta dev bir açık hava müzesini andırmakta. Konya uçak bileti alarak bu şehri yakından tanıyın! Yeşilin her tonu ve ağaçlık alanların bolluğu ile de bu hali parklar ile süslenmiş ve adeta kendi içinde bir renk cümbüşü olarak sizleri yemyeşil ve tertemiz bir hava karşılıyor.

Konya, Alaeddin Tepesi

Türkiye’nin en büyük yapay toprak oluşumlarından birisi olan Alaaddin Tepesi şehrin merkezinde bulunmakta. Konya, Alaeddin tepesi normal bir tepenin aksine kendi kendine oluşan bir alan değildir.

Tepe adını, Selçuklu Hükümdarı I. Alaeddin Keykubat’tan alır. Ünlü hükümdar şehrin hâkimiyetini ve konumunu tam olarak izleyebileceği bir alan olmasını istediğinden dolayı bu tepenin yapılmasını ister. Yerel halkın ise bu tepeye Alaaddin tepesi demesi ise bir efsaneye dayanmaktadır.

Alaaddin Tepesi Efsanesi: Selçuklu başkenti olan Konya sultanı I. Alaeddin Keykubat büyük bir saray yaptırmak ister. Bu sarayın ehemmiyeti ise şehre herhangi bir düşman saldırısında tam olarak öncesinde giriş çıkışı görebilmek ve düşmana erken müdahale edebilmektir. Bu isteği doğrultusunda halkından “toprak vergisi” esası ile bir vergi çıkartarak günümüz de oluşan Alaaddin tepesine herkesin hakkına düşen vergi miktarı kadar toprağın buraya getirilmesidir. Tepe bu vergi sayesinde hızlıca oluşarak bütünleşmiş ve sarayın yapılması ise kısa bir zaman sürecektir. I. Alaaddin Keykubat saray yapılmadan önce bir rüya gördüğü ise rivayet edilir. Rüyasında tepede bulunan sultan halkın yarı çıplak halde olduğunu görür. Rüya sonrası I. Alaaddin Keykubat bu tepeye birde Camii yaptırmaya karar verir.

El emeği ile oluşturulan bu tepe içerisinde günümüzde aynı isimle anılan bir Camii, bir türbe ve birde Köşk bulunmaktadır.

Kılıç Arslan Köşkü olarak anılan Köşk, Selçuklu döneminde yönetim merkezi olarak hizmet vermiştir. Çeşitli kaynaklar arasında bahsi geçen bu yapı için ayrıca Selçuklu Köşkü olarak da adlandırılma yapılmıştır. Günümüz de çok uzun soluklu olarak restorasyon çalışması ile Alaaddin tepesinin bir kısmı kullanıma kapatılmıştır tepe çevresinde çeşitli bulgulara rastlanılarak daha eski tarihlere ait büyük eserler olduğu düşünülmektedir. Halen devam eden restorasyon çalışmaları ile tepenin bir bölümü hizmet vermektedir. Ayrıca tepe 20 metre yüksekliğinde ve çok geniş bir alana hitap etmesi ile yer altı bir şehir yapısını da barındırdığı düşünülmektedir. Şehrin birçok noktasına yer altı tünelleri ile geçmiş zaman içerisinde ulaşım sağlandığı gözlemlenmekte.  Konya Selçuklu da gezilecek yerler arasında bulunan bu yerde pek çok Anadolu eserine rastlamanız mümkün.

İplikçi Camii

Mimarisi ve doğal görüntüsü ile eskimeyen tarihin görkemli yapılarını Konya’da görmeniz sizleri şaşırtmasın. Adı ve yakından görenleri hayrete düşürecek İplikçi Camii turistler tarafından oldukça bilinir durumda. Konya da neresi gezilir ya da nereye gitmeliyim diye düşünüyorsanız İplikçi Camii, tarihi ile sizleri bekliyor. İbadet haneleri ve müzeleri ile çok geniş bir iklimi kaplayan bu yerde hemen her an ayrı bir şaşırtıcı özellik sizleri karşılıyor.

Anadolu Selçuklu dönemi eserlerinin en önemli yapılarından birisi olan İplikçi Camii, tarihi anlamanın ve o dönemi yakından tanımanın fırsatını sizlere sağlıyor. Gelen ve gidenin kesilmediği bu yerde aklınızda unutamayacağınız bir eser olması ile ne kadar övülse az bir durumda.

Caminin şadırvanı muhteşem bir ses akustiği oluşturmakta dünya üzerinde belki de eşine az rastlana bilecek bir minimalde ses akustiği sağlıyor. Şadırvan yapılırken çok ince bir geometri ile beraber ince düşünülen bir mühendislik hayata geçirilmiş öyle ki, 8 adet sütunu ile yerel halkın dahi az bildiği bir olaya şahit olabilirsiniz. Sütunların her birisi ayrı, ayrı işçilikte tasarlanırken burada ses oluşumu o kadar ince düşünülmüş ki karşı, karşıya duran iki insanın sütunlara dayanarak kısık sesle konuşması her iki tarafında seslerini rahatlıkla duymasına olanak sağlıyor. Şadırvan tasarımın da abdest alanları ve ibadet edenleri rahatsız etmeme adına böyle bir düşünce ile son derece ince düşünülerek hareket edilmiştir.

Burayı ziyaret eden turistlerin hayran olduğu bir diğer özellik ise Cami içerisinde bulunan duvar içyapısı ve tavan dekorasyon özelliği. Ülkemizin önemli tarihi eserleri arasında gösterilen İplikçi Cami, Konya geziniz de mutlaka ziyaret edilecek ayrı önemli bir nokta.

Konya Mevlana Müzesi

Geçmiş dönemin en büyük tasavvuf düşünürü ve Mevlevi topluluk öğreticisi Hz. Mevlana’nın kabrinin bulunduğu yerin ismi Mevlana Müzesi olarak adlandırılır. Konya’nın en büyük değerlerinden olan Mevlana Celâleddin-i Rumi asrın en büyük düşünürleri arasında gösterilmektedir. Şuan da kültür bakanlığı tarafından koruma altına alınan Mevlana müzesi bir dönem dergâh ve medrese olarak kullanılmıştır. Büyük düşünürün “ Gel, gel ne olursan ol yine gel” sözü ile büyük âlimlerin ve toplulukların kabri ziyaret ettiği ve bu oluşumu örnek aldığı bilinmekte. Ülkemizin en büyük turizm alanlarından olan müze aynı zamanda içerisinde bulunan Mevlevilik eserleri ile de dikkat çekmekte. Müze aslına uygun olarak halen halkın hizmetine açık tutulmaktadır. Geçmiş dönemlerde Mevlana müzesi girişleri ücretli iken günümüz de ücretsizdir. Müze girişleri sadece hafta içi yapılmaktadır. Asrın büyük mutasavvıflarından olan Hz. Mevlana’nın büyük eserleri de bu müzede sergilenmektedir. 1926 senesinden beri gelen ziyaretçilerini akın, akın ağırlayan müze Topkapı sarayının ardından ülkemizde en fazla ziyaret edilen yerdir. Konya gezilecek yerlerin ilk adresi olarak burası gösterilmektedir. Konya Mevlana müzesi tarihini aslına uygun olarak bir rehberden dinlemeniz bizlerin tavsiyesidir. Bu kutlu yerin hikâyesi ve aşkı sizleri geçmişe götürecektir.